1. Noel'den önceki gece yakılan iri kütük
  2. bu kütüğe benzer pasta
“söz, deyiş”.
ör.: logomachy. Ön Ek
“deyiş, söyleşi, söz, konuşma”. Önündeki sözcüğün belirttiği şekilde yazı veya konuşma anlamı verir.

analogue, monologue, dialogue, prologue gibi.
Son Ek
log
kütük, tomruk, ağaç gövdesi.
log cabin: kütüklerden yapılmış kulübe/ev.
log
hız ölçer, parakete: geminin hızını ölçen alet.
heave/throw/stream the log: parakete kullanmak/atmak.

sail by the log: geminin yerini hız ölçerek belirlemek.
log-line: parakete ipi/halatı.
patent log: uskurlu parakete.
Denizcilik
log
jurnal: geminin/uçağın seyir/uçuş jurnalı.
log
günlük (kütüğü), sicil/kayıt defteri, bir makinenin çalışmasını, bir işlemin safhalarını gösteren ayrıntılı
kayıtlardan herbiri.
a computer log: bilgisayar günlüğü.
to write up/keep the log (book): sicil/kayıt (defteri) tutmak.
log
kütük gibi şey/adam vb.
king log: mostralık kral: faaliyet göstermeyen fakat zararsız kral.
log
kütük/tomruk kesmek.
log
ağaç kesmek, tomruklamak, ağacı kesip tomruk yapmak.
log
günlük/sicil/jurnal tutmak, sefer/uçuş jurnalı tutmak, jurnala kaydetmek.
log
(uçak/gemi) (belirli bir hızla) seyretmek, yol almak.
The ship was logging 18 knots. The plane was
logging 620 km/h.
We logged (up) 50 km that day: O gün 50 km yol aldık.
log
logaritma. İsim